İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | ready and willing s. | hazır ve istekli | ||
They are ready and willing to share responsibility for significant strategies that make their firms more competitive. Firmalarını daha rekabetçi hale getiren önemli stratejiler için sorumluluğu paylaşmaya hazır ve isteklidirler. More Sentences |
||||
Konuşma Dili | ready and willing s. | hazır ve nazır |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Idioms | ||
Deyim | ready, willing, and able expr. | hazır, istekli ve yapabilir (durumda) |